Whatsapp'tan yaz Çağrı Merkezimiz

Destek

Destek

Kaygıyla Baş Etme Yolları

 

Kaygıyı Artıran Düşüncelerin Değiştirmelisi 

Kaygımızı artıran düşüncelerimizi değiştirmeliyiz. Kaygı ve heyecanlarımızı yöneten düşüncelerimizdir. Olumsuz düşünceler elbette kaygımızı yönetmemizi engeller. Kaygıyı Artıran Düşünceler Öğrencinin YGSile kendini ispat edeceği, sınav sonucunun onun kişiliğini yansıtacağı ve çevredekilerin bu başarıya göre onu değerlendireceği düşüncesi, Öğrencinin sınav sonucu ile ilgili kurguladığı olumsuz senaryolar. Bunlar sürdükçe öğrenci bunları gerçekleşmiş gibi algılar.Özellikle ailenin beklentisi ve bu gerçekleşmediği takdirde ailenin davranışları konusunda geliştirilen düşünceler yoğundur. YGS'nin kazanılmasının gelecek ile ilgili tek plan olması, edeflerin gerçekleşmesinde alternatif hiçbir yolun olmadığı düşüncesi. 

UNUTMAYIN! DÜŞÜNCELERİNİZ KAYGINIZI ARTTIRIYORSA ÖĞRENME YETENEĞİNİZ AZALACAKTIR. 

Değiştirilmesi Gerekenler Düşünceler 

1. Hayatta başarılı ve mutlu olabilmek için YGS sınavını kazanmaktan başka yol yoktur.
Bu nedenle; SINAV BAŞARISI BİRİNCİ AMACINIZ OLABİLİR, AMA TEK AMACINIZ OLMAMALI Bu sınavı kazanamayan ve hayatta başarılı olan bir sürü insan var. Demek ki hayatın sonu değilmiş ve alternatif çıkış yolları mutlaka bulunmuş. YGS sınavı başarısı sizi hayatta mutlu ve başarılı kılacak tek şey değildir, mutluluğunuzu sürekli kılan bir nitelik taşımaz. Mutluluğunuzu ve başarınızı sağlayan olaylardan sadece biri olabilir.
2. YGS'yi mutlaka kazanmak zorundayım.
Sınav başarısı bir istek olmalıdır, zorunluluk değil. “Yapmalıyım kazanmalıyım” sözleri olayı istek değil zorunluluk haline getirir ki bu da sınavı sizin için uyulması gereken bir yasa haline getirir. Yasaya uyup kazanmazsanız suçlanıp cezalandırılacağınızı düşünmeyin. Oysa YGS'yi kazanamazsanız başka bir sınavı kazanabilirsiniz bunu unutmayın. Söylemeniz gereken cümle “Başarmam gerekir” değil “Başarabilirim “ olmalıdır. 
3. Kazanmazsam çok utanırım , kimsenin yüzüne bakamam, başkaları ne düşünür? Onlar için alay konusu olurum… 
Bu düşünceler tamamen sizin düşüncelerinizdir, başkalarının düşüncesi değil, başkalarının düşüncelerini bilemezsiniz, ne düşündüklerini ya da düşüneceklerini bilmekte sınavda başarınızı artırmaz. Ayrıca bu sınava 
girecek olan ve sınav başarısından etkilenecek olan sadece sizsiniz. Başkaları bundan etkilenmiyorsa neden siz onları düşünüp kendi başarınızı olumsuz yönde etkiliyorsunuz. Sınavda kendiniz için başarılı olacaksınız. Başkaları için değil. 
Bu tip düşünceler hem sizi amacınızdan uzaklaştırır, hem de endişelendirir. Olumlu düşünün, geçmişteki yapabildiklerinizi, başarabildiklerinizi düşünün. 
4. Sınav sonucu benim kişisel özelliklerime yönelik fikir oluşturur, iyi ya da kötü olduğumu gösterir. 
YGS sadece bilgiyi ölçen sınavdır. Bugüne kadar her alanda bireysel ilgi ve yeteneklerinizle uygun eğitim ortamlarında edinmiş olduğunuz bilgileri değerlendirir. Kişiliğinizin değerlendirmesini yapmaz, sınav başarınız sizin kişilik özelliklerinizi iyi ya da kötü olarak etiketlemez. YGS başarınızla kişilik değerinizi eş görmeyin.
5. Her konuda yetersizim, hiçbir şey yapamayacağım 
Kendinizle olan diyalogunuzda aşağıdakilere benzer ifadeler kullanıyor musunuz? 
“Eyvah, yine sınava az kaldı, hiçbir konuyu tam olarak bitiremeyeceğim”, “Çalışıyorum ama kendimi yeterli görmüyorum”, “Zaman kalmadı. Hiçbir şey bilmiyorum, herkes çalışmasını bitirmiştir. Bir tek ben bitiremedim.Anlayamıyorum”, “Sınav günü geldi ve ben çalışmış olsam da nasıl olsa her şeyi birbirine karıştıracağım”, “Sınav soruları kolay görünüyor ama herhalde bir şey bilmediğim için bana öyle geliyor. Yoksa bu kadar kolay cevaplayamam”, “Herkes benden daha iyi biliyor”, "Sorular bu kadar kolay olamaz. Ben yanlış anlamış olmalıyım... Yada hemen cevabı bulabiliyorsam kesin yanlıştır”. Bu sözler sizi başarınızın en büyük düşmanı hâline getirir, başarma düşüncenizi yenilgiye uğratan bir düşünce tarzı içine sokar.Ve sınav sonucu olumsuz olursa sınav sonrasında da sonuçtan kendinizi sorumlu tutarak suçladığınız bir süreç yaşarsınız. Kendinizi bildiklerinizi yapamamakla, dikkatsizlikle, süreyi iyi kullanamamakla ve doğru yaptığınız soruları sonradan değiştirmekle suçlar durursunuz. Bu durum, var olan potansiyelinizi kullanmanıza engel olur, gerçek potansiyelinizi ortaya çıkartamadığınız sürece de tetiklenerek artar. Yani kendinizle konuşurken söz ettiğiniz olumsuz, gerçek dışı beklenti ve yorumları değiştirmeye gayret edin. "Bu sınav için elimden geleni sağlıklı bir şekilde yaptığım sürece her şey olabilir, kazanamayacağımdan nasıl emin olabilirim ki, veya benim dışında herkesin başarılı olacağını nereden biliyorum? cümlelerini söyleyin kendinize. Amacınız düşüncelerinizi her koşulda kesin istediğim yere girebilirim gibi gerçek dışı bir iyimserliğe dönüştürmek olmamalı, ama gerekeni yaptığınız sürece kazanabileceğinizi de düşünmekten kaçınmayın. Sadece gerçekçi olun. Deneme sınavlarındaki performansınızın çok üstünde bir beklentiye girmeyin.Unutmayın; başarıya ulaşmanın ilk aşaması, kişinin kendi performansını doğru değerlendirebilmesidir. Neleri yapabileceğinizi iyi bilin. Kafanızdaki olmaması gereken iki slogan cümle “her şeyi yapabilirim” ve “hiçbir şey yapamam” dır. 
O HALDE; 
  • Korkmayın 

  • Kaygı olsa da panik yapmayın 

  • Düzenli çalışın 

  • VERİMLİ ÇALIŞMA YOLLARINI ÖĞRENİN 

  • Yardım alabileceğiniz kişilere sorun 

  • Öğrendiklerinize güvenin 

  • Kaygınızı olumlu kullanın, kaygınızı artırmazsanız sizi çalışma için istekli yapar. 

Yapılması Gerekenler 

  • Zamanınızı iyi kullanmaya ve planlamaya çalışın 

  • Kaygı zaman kullanımında düzensizliklerine yol açar.YGS yaklaştıkça telaşla bir şeyler çalışma ya da kendinizi dinlendirmeden çalışmak yerine normal ritminizi korumanızda yarar var. Sabah zamanında kalkın,o günkü çalışmaları planlayın. Düzeninizi bozacak ek iş ya da sorumluluklar almayın. 

  • Normal halinizde nasıl iseniz o halinizi korumaya çalışın 

  • Kaygı sizi aşırı hareketli veya hareketsiz ve içe kapanık yapabilir. 

YGS'nin çok yaklaştığı günlerde beklenilenin tersine daha çok ders çalışrak yerine; fizik aktivitelerini arttırmak, eğlenceli sporlara veya dinlendirici aktivitelere yer verin.

Kaygınızı eğlenceli etkinliklerle ve olumlu düşüncelerle birlikte yaşayın 

Zevk aldığımız şeylere ve hobilerimize hafta içinde en az birkaç saat ayırın. Sinema yada açık havaya çıkmak gerginliği ve kaygıyı azaltır. Enerjiyi artırır. Olumlu düşünceleri pekiştirir. 

Beslenmenize dikkat edin 

Beslenme düzeni önemlidir. Her besin grubundan yeterince alınarak vücut direncinin korunmasına gayret edin. YGS' ye hazırlanırken rejim yapmayın, ya da aşırı beslenmeyi tercih etmeyin. İkisi de fiziksel ve psikolojik sağlığınızı olumsuz etkiler. 

Doktor önerisi ile vitamin alabilirsiniz. 

Bedeninizi önemseyin Uzun ve yorucu çalışma temposuna dayanabilmek için uykuyu ve yorgunluğa direncinizi artırdığı düşünülen çay, kahve ya da bir takım ilaçları kullanmayın. Bu tür uyarıcıların ilk baştan çalışma 

süresini artırdığı görülebilir. Ancak zaten sınav kaygısı sebebiyle üst düzeyde uyarılmış olan sinir sistemimizin bir de bu tip uyarıcılarla uyarılması doğru değildir. 

  • ÖZELLİKLE İLAÇ KULLANIMI SADECE DOKTOR KONTROLÜNDE GERÇEKLEŞTİRİLEBİLECEK BİR EYLEMDİR. 
  • Uykunuzu düzenli hale getirin 

  • Uyku belirli periyotlarla devam eder ve sizin hayat ritminize göre şekillenir. Ortalama uyku süresi 11 yaşındakiler için 9-10 saat bu yaştan büyükler için ise 8-8,5 saat arasındadır. Kısa uykular (3-4 saat gibi) bedensel yorgunluğumuzu alsa bile ruhsal yorgunluğumuzu almaz. 

  • Ve bu kısa uykuların sürekli olması hali, öğrenme, mantık yürütme, dikkat ve konsantrasyon üzerinde olumsuz etkileri başlayabilir. 

Sınav Kaygısıyla Başetmede Kimler Yardımcı Olabilir? 

  • Aile üyeleri 

  • Yakın arkadaşlar 

  • Uzman kişiler: Psikologlar, rehber öğretmenler vb. 

  • Yaşadığınız sorunları yaşayan kişiler 

  • Değerli ana babalar 

Anne-Babaların Sınav Kaygısını Tetiklediği Durumlar 

  • Sizin çocuğunuzdan yüksek ve sürekli başarı beklentiniz, çocuğun hatalarını düzeltmek “sen” dilini kullanarak olumsuz eleştirileriniz, yargılama ve suçlamalarınız, çocuğunuzun kendisine olan güvenini azaltır. Çocuğunuz sizin suçlamalarınızı, kullandığınız olumsuz sıfatları ve başarısızlıkları içselleştirip, kabullenir,kendini her konuda öyle görmeye başlar.

  • Çocuğunuzdan beklentinizin olmaması elbette mümkün değildir. Ancak beklentilerinize sınır koymanız faydalı olacaktır. Ondan neyi ne kadar isteyeceğinizi onun bireysel yeteneklerini ve farklılıklarını göz önünde bulundurarak gerçekçi bir şekilde belirlemeniz gerekmektedir. Bu çocuğunuzun yapabileceğinden fazlasını bekleyerek onu yoğun kaygıya itmenize engel olur.

  • Yoğun kaygı yaşayan çocukların anne babalarının da çok kaygılı olduğu sık gözlenen bir durumdur. Bu yüzden öncelikle anne baba olarak kendinizi rahatlatın ki çocuğunuzda rahat davranmayı öğrensin, sizi model alabilsin. Gerekirse bir uzmandan bu konuda destek almanız faydalı olacaktır. 

  • Sizi ve çocuğunuzu en çok kaygılandıran durum konuların nasıl yetiştirileceği, eksiklerin nasıl tamamlanacağı, nelere öncelik verileceği, yapılan çalışmaların yeterli olup olmayacağı, deneme sınavlarında gösterilen performansın ne olacağı, sınav öncesi tercih ve başvuru bilgilerinde yetersizlik, yanlış yapma endişesi, sınav anında olumsuz bir durum yaşama (hastalık vb.) korkusu vb. sorular sonucunda oluşan "belirsizlik" uygusudur. Bu tür belirsizlikleri sürekli hale getirip çocuğunuzun normal çalışma ritminin bozulmasına neden olmayın, sınava yönelik kaygılarınızı çocuğunuza yansıtmayın, sizin çözümleyebileceğiniz durumları ona hissettirmeden çözümlemeye çalışın.

  • Çocuğunuzun elde ettiği ya da elde edemediği başarıyı tüm geleceğini belirleyecek, tek etmen olarak görüp bunu ona hissettirmeyin. 

  • Sınavın sizin tarafınızdan çocuğun bir kişilik ölçümü olarak görülmesi, başkaları ile kıyaslama, sınavda yeterli başarı elde edilmezse "başkaları ne düşünür?", "ya rezil olursak?" vb. anlamlar yüklenmesi kaygıyı yaratır. Bu çocuğunuzun kişilik değerlendirmesi değildir, başkalarının ne düşündüğü de önemli değildir. 

  • Anne baba olarak mükemmeliyetçi, rekabetçi kişilik yapınız çocuğunuzdaki kaygıyı arttırır.

Çocuğunuzun Sınav Kaygısı Yaşayıp Yaşamadığını Nasıl Anlarsınız? 

  • Çocuğunuzun başarısında nedenini bilmediğiniz belirgin bir düşüş var ise, 

  • Ders çalışmayı sürekli erteliyor, sınav ve hazırlığı hakkında konuşmayı reddediyor ise, 

  • Bu konuda soru sorulmasından rahatsız oluyor ise, 

  • Dikkati çok dağınık, ders çalışmaya odaklanamıyorsa, 

  • Fiziksel şikayetlerinde dikkat çeken bir artış gözlüyor iseniz (karın ağrısı, mide bulantısı, terleme, uyku düzensizliği, iştahsızlık ya da tersine aşırı yeme, genel mutsuz bir ruh hali vb.), 

  • Çok çalıştığı zamanlarda bile sınav performansında ve deneme sınavlarında belirgin bir performans yüksekliği görmüyor iseniz,

  • Çocuğunuzu gözlemleyip, kendisine ve öğretmenlerine sorarak araştırabilirsiniz, 

  • Çocuğunuz sınav kaygısı taşıyor olabilir. Öğretmenleri ile ve ilgili uzmanlara danışıp çözüm üretmek faydalı olacaktır. 

  • Anne Babaların Göstermesi Gereken Uygun Tutumlar ANNE BABA OLARAK OLUMSUZ DÜŞÜNCELERİNİZİ OLUMLUYA ÇEVİRİN Sınav öncesi, sınav anı ve sonrasına yönelik gerçekleşebilecek olumsuzluklara odaklanmayın. Her şeyin normal olacağını bazı tersliklerin herkesin hayatında gerçekleşebileceği kadar gerçekleşme şansı olduğunu düşünün, ve sınav sonucunun olumsuz olmasının telafisi mümkün olmayan bir terslik olduğu düşüncesini terk edin. 

DESTEKLEYİCİ OLUN

Bu zor dönemde çocuğunuzu her zaman destekleyin,ilgi gösterin, 

GERÇEKÇİ OLUN 

Çocuğunuzdan beklentiniz gerçekçi olsun.Onun bireysel yeteneklerini ve farklılıklarını iyi tanıyın, neyi başarıp neyi başaramayacağını doğru değerlendirin. Yapamayacaklarını söyleyip yargılamak yerine yapabilecekleri konusunda çocuğunuzu CESARETLENDİRİN

OLUMLU OLUN 

Sizin sınava ilişkin olumsuz düşünceleriniz onu kaygılandırır, ona olan güveniniz onun özgüvenini artıracaktır. 

KIYASLAMA YAPMAYIN 

Çocuklarınızı hiçbir zaman başkaları ile kıyaslamayınız. Çocuğunuzun tek, diğerlerinden farklı bir kişiliğe ve kapasiteye sahip ve kendi istekleri olduğunu düşünün.O başkalarının yaptığını yapamayabilir, ancak sizin çocuğunuzun da başkalarının başaramadığı bir şeyleri yapabileceğini aklınıza getirin. Bu nedenle çocuklarınızı kendi istekleriniz doğrultusunda zorlamayınız. Sizi tatmin edecek bir başarının onu mutlu edeceğinden emin olmadan hareket etmeyin. 

SUÇLAMAYIN / CEZALANDIRMAYIN SÜREKLİ OLUMSUZ ELEŞTİRİ YAPMAYIN, OLUMLU ELEŞTİRİ HER ZAMAN ÇOCUĞUNUZUN GÜVENİNİ ARTIRIR 

“SEN DİLİ “YERİNE “BEN DİLİ”  KULLANIN 

“Sen zaten böylesin, bu sonuç normal ” gibi bir sen dili yerine “Bu sonucun nedenini anlayamıyorum, bunu paylaşabiliriz” gibi kendinizi de olaya ortak eden ve paylaşan bir cümle daima onun her türlü sorununu sizinle paylaşma konusunda cesaretlendirir. 

MOTİVE EDİCİ OLUN 

Aile olarak çocuğunuzun başarısını arttırmak yolunda yaptığınız davranışlar ve gösterdiğiniz tutumlar amacınız dışında gelişebilir, yani başarısını arttırmak yerine motivasyonunu düşürebilir. SORUMLULUK VERİN Sınavın sorumluluğunu çocuğunuza bırakın. Çocuğunuzun sorumluluklarını üstlenmeyin,sorumluluklarını yerine getirirken sadece destek olun. 

TAKDİR EDİN VE GÜVENİN 

Çocuğunuzun olumlu davranışlarını takdir edin, uygun olan her ortamda başarılarını ön plana çıkartın. Anne babasının kendine güvendiğini ve onu takdir ettiğini gören çocuğun kendine olan saygısı ve güveni de artacaktır 

UYGUN MODEL OLUN

“Kaygı bulaşıcı bir duygudur” Anne babalar çocuklarının en yakınında model aldığı ilk kişilerdir.Anne babaların tüm davranışları onlar için model olabilir. O nedenle doğru model olmak için anne baba olarak çaba gösterin. Çocuk duyduğunu değil gördüğünü öğrenir ve uygular. Eğer siz kaygılı olursanız çocuğunuzun da kaygılı olması ihtimali çok yüksektir. 

KOŞULSUZ SEVGi 

Ona olan sevginizin karşılığında bir şey beklemediğinizi, onu her şartta sevdiğinizi belli edin, desteklediğinizi davranışlarınızla ve sözlerinizle ona iletin. 

SICAK SAMİMİ, HUZURLU KARAR ALMA SÜRECİNE HERKESİN KATILDIĞI BİR AİLE ORTAMI YARATIN. 

Unutmayın mutlu çocuklar mutlu ailede yetişir Profesyonel Yardım Alınması Gereken Konular

  • Depresyon 

  • Ağır ve genelleşmiş kaygı bozuklukları 

  • Takıntılar 

  • Uyku bozuklukları